Omurilik Tümörleri ve Sebepleri
Omuriliğimiz, sırtımızda yer alan omurga içerisinde bulunan beyin ve tüm vücuttaki sinirler arasındaki mesaj iletimini sağlayan sinirleri taşıyan önemli bir yapıdır. Omurilik üzerinde veya yakınında oluşan bir tümör bu mesaj iletimini aksatabilir ve vücuda önemli derecede zarar verebilir.
Omurilik tümörleri omurilik üzerinde veya omuriliği çevreleyen koruyucu zarlarda meydana gelmektedir. Birincil omurilik tümörleri, omurilik üzerinde gerçekleşen ve nadiren vücuda yayılan türdeki kanserdir. Daha sık rastlanılan ikincil omurilik tümörleri ise özellikle beyin ve omuriliğin tamamına daha sonrada vücuda yayılan türdedir. Bu ikincil tümörler genellikle akciğer, prostat veya meme kanseri olan hastaların omuriliklerinde görülmektedir. Her ne kadar kesin bir sebebi olmasa da yapılan araştırmalarda genetik faktörlerin sebep olabileceği sunulmuştur. Nörofibromatoz 2 veya von Hippel-Lindau hastalığı gibi genetik hastalıklardan kaynaklanabilir olabilecekleri ortaya konulmuştur.
Omurilik tümörleri her yaşta görülebilmektedir fakat genç ve orta yaş grup yetişkinlerde daha sık rastlanılmaktadır. Tümörün bulunduğu pozisyona göre üç tipte omurilik tümörü bulunmaktadır; ekstradural, intradural-ekstramedular ve intramedular. Tümörler bulundukları pozisyona göre kan damarlarını, omurgadaki kemikleri, sinir dokularını veya omurilik hücrelerini etkileyerek, kalıcı şekilde hasar yaratabilmektedirler.
Omurilik tümörleri genellikle yavaş şekilde oluşur ve zaman geçtikçe kötüleşir. Bulunduğu pozisyona göre farklı semptomlar gösterebilmektedirler. Yaygın olarak devamlı sırt ağrısı, uzuvlarda uyuşma veya karıncalanma ve kaslarda zayıflık gibi semptomlar görülmektedir. Özellikle bacaklarda hissiyat kaybı, idrar tutamama, kas spazmları gibi belirtiler ile kendini belli etmektedir. Tümörün omurilikte bulunduğu yer ile aynı veya daha aşağısındaki hizada bulunan vücut bölgelerinde semptomlar görülmektedir.
Tümörün bulunduğu pozisyona göre kortikosteroid ilaçlar, radyoterapi, cerrahi müdahale veya kemoterapi ile tedavi mümkündür. Tedavi sonrası fizik terapi kasların yeniden güçlendirilmesi ve kontrol edilmesi için tavsiye edilmektedir. Doktorunuza danışarak hangi tür tedavinin sizin için uygun olduğuna karar verebilirsiniz.